29 EKİMİ ANLAMAK!

29 Ekim 1923 günü ilan edilen Cumhuriyet rejiminin bu sene 99. yılını kutluyoruz. Cumhuriyet rejimi Türk demokrasi tarihinin mihenk taşlarından en önemlisidir. Sene-i İttifak, Tanzimat ve Islahat Fermanları, 1. Ve 2. Meşrutiyet ile ilk adımları atılan demokratikleşme süreci, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkışıyla başlayan ve Türk Kurtuluş Savaşı esnasında  TBMM’nin ilanı ile devam eden süreç 29 Ekim 1923 gününe gelindiğinde Cumhuriyetin ilanı ile taçlandırılmıştır. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşma arzusu ile Türk tarihinde 1918 yılında ve Mehmet Emin RESULZADE başkanlığında ilan edilen Azerbaycan Cumhuriyetinden sonra ilk Cumhuriyet olması ve Cumhuriyetin 100 yıldır yaşayarak günümüze kadar gelmesi sebebiyle önem arz etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluş aşamasında öyle zorluklar çekmiştir ki Düvel-i Muazzama denilen çağın en güçlü imparatorlukları olan İngiltere, Fransa, İtalya gibi devletlerin işgali altında olan ve Yunanistan’ın da işgale katıldığı, yerli işbirlikçi Ermeni çetelerinin Anadolu’da katliamlar yaptığı bir ortamda hem kurtuluş mücadelesi verilmiş hem de Cumhuriyetin kuruluş temelleri ve esasları belirlenmiştir.

29 Ekim bizlere Atatürk ve silah arkadaşlarının üstün stratejik aklını ve inancını göstermektedir. Atatürk ve silah arkadaşları Kurtuluş mücadelesi verirken yeri gelmiş manda ve himaye fikrini savunan grupların desteğini almış, yeri gelmiş 1917 ihtilali sonucu rejim değişikliğine giden  Bolşeviklerle iyi ilişkiler kurarak, Bolşeviklerden silah desteği alınmış, yeri gelmiş Afgan hanlığından destek alınmış, hatta İngiltere Sömürgesinde bulunan Hint Müslümanlarıyla (Pakistan) irtibata geçilerek oradan da destek alınmıştır.

Atatürk ve silah arkadaşları geçmişi mazide olan ati(ülkü) ilkesiyle kökleri 5 bin yıllık devlet geleneğine dayanan yeni bir Cumhuriyet inşa etmişlerdir. Bu süreç yukarıda da kısaca bahsettiğimiz gibi kolay olmamıştır. Osmanlı’ının son 50 yılında Savaşlar ve geri çekilmelerle yıpranan, yoksul düşen Türk halkının düzensiz birliklerle düşman işgaline karşı mücadele verdiği bir süreci, Göktürk Kağanı İlteriş Kağan gibi derleyip düzenleyerek düzenli orduya çevirmiş ve bu düzenli ordunun ihtiyaçlarını gidermek için yeri gelmiş Tekalif-i Milliye Emirleri çıkararak iki çorabı olanın bir adet çorabını Türk askerine bağışlaması istenmiştir. Türk halkı Atatürk önderliğindeki kahraman Türk askerinin bu üstün inanç ve ülküsünü gördüğü için düzenli ordunun saflarına akın akın katılmıştır.

Ordu-Millet yapısıyla dünyaya nam salan Türk Milleti yine bu özelliğini göstererek Düvel-i Muazzama denilen işgalci güçleri Anadolu topraklarından def etmiştir. Bu mücadele verilirken de bir yandan da TBMM             kurulmuş ve sonrasında da Türk Devletinin rejiminin Cumhuriyet olduğu ilan edilmiştir.

Atatürk ve silah arkadaşlarının stratejik aklıyla kurulan Cumhuriyet; bütün topraklarımız işgal altındayken, başarabilme inancıyla hareket edenlerin şartlar ne kadar namüsait olsa da belirli metotlarla hareket ettiğinde, stratejik aklı kullanarak, birlik ve beraberlik içerisinde, idealist bir bakış açısıyla ve zorluklardan kaçmadan hedefe kilitlenmesi gerektiğini ve bu birlikteliğin, inanmışlığın sonucunda da başarının kaçınılmaz olduğunu bizlere ve gelecek nesillere göstermektedir.

Saltanattan cumhuriyete geçme faziletinin ancak yüksek fikir sahibi bir anlayışta olabileceği, kendi çıkarlarının önüne içinden çıktığı halkın çıkarlarını alan bir düşüncenin bu erdemi gösterebileceği, bunun da Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’de fazlasıyla olduğu aşikardır. Bu vesileyle, bizlere bu kutsal vatanı bırakan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyoruz.

Bizler  Türk Polis Teşkilatı olarak Cumhuriyetin Bekçileri olmaya, Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalması için kanımızın son damlasına kadar mücadele etmeye yılmadan devam edeceğimizi dost düşman herkese duyuruyoruz.

YAŞASIN CUMHURİYET!

YAŞASIN MUSTAFA KEMAL PAŞA!

Similar Posts

2 Comments

  1. Eline,yüreğine, kalemine sağlık başkanım. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm gazilerimize şükranlarımı sunuyor şehitlerimize Allah tan rahmet diliyorum.

  2. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir Yaşasın CUMHURİYET, en büyük Türk ATATÜRK…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir