SÜTTEN AĞZIMIZ YANDI BEYİM!
Halk arasında en yaygın olarak kullanılan atasözlerinden biri sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer cümlesidir. Bu söz geçmişten günümüze kadar pek çok durumda kullanılan atasözlerinden biridir. Bu atasözünde; “Bir olaydan gerekli dersi alan ve zarar gören kişinin bunu bir daha yapmayacağı” anlamı çıkmaktadır.
Son günlerde bir milletvekilinin İçişleri Bakanına, polislerin emeklilik yaş haddinin 60’a çıkarılması yönünde çalışmalar olup olmadığını sorması ve İçişleri Bakanının böyle bir çalışma olduğunu belirtmesi üzerine tepkiler geldi. Bu tepkileri sönümlemek için de tekrar açıklama yapıldı ve yaş haddinin artırılması yönündeki çalışmanın “İSTEĞE BAĞLI” olduğu belirtildi.
Emniyet mensupları olarak, geçmişte yaş haddi 52’den 55’e çıkarılırken de aynı sözlerin kullanıldığını bildiğimiz için “İSTEĞE BAĞLI” sözleri pek inandırıcı gelmedi. Çünkü yukarıdaki atasözünde belirtildiği gibi sütten ağzımız yandı!
Ayrıca emniyet mensuplarının yaş haddinin artırılmasından önce fazla çalışma ücreti, resmi ve dini bayramlarda mesai ücreti, 8/24 ya da 12/36 çalışma sistemine geçilmesi, emekli personelin maaşlarının ve emeklilik ikramiyelerinin artırılması gibi birçok sorunu vardır. Bu sorunlar çözülmeden yaş haddini “İSTEĞE BAĞLI” dahi olsa artırmak akla ve mantığa uygun değildir.
Hele hele bu çalışmanın emeklilikte ekonomik sıkıntı dolayısıyla yapıldığından bahsetmek; “Merdi Kıpti Şecaat Arz Ederken Sirkatin Söyler” sözünü akıllara getirmektedir. Bu sözde de “Kıpti, mertliğini anlatırken hatalarını (hırsızlığı) ortaya çıkarır” anlamı yer almaktadır. Burada da polislerin emeklilik yaş haddini artırmaktaki amacın emeklilikte ekonomik sıkıntılar çektiklerinin kabul edilmesidir. Emeklilikte ekonomik sıkıntı çekiliyorsa yaş haddini artırmak yerine emekli emniyet mensuplarının maaşlarını düzeltmek daha mantıklı değil midir? Şu an çalışanları daha uzun çalıştırarak bu sorunu çözdüğümüzü varsayarsak geçmişte emekli olan meslektaşlarımızı yok mu sayacağız? Onlar iyi bir emeklilik hayatı sürmeyi hak etmiyor mu?
İşin aslı “Bu tilki o deliğe bir daha girmez” beyim!