POLİS SAYISI YETERLİ Mİ?

Türkiye’de 100 bin kişi başına düşen polis sayısı 568. Bu sayı AB’de ise 335. Yani Türkiye kişi başına düşen polis sayısında Sırbistan ve Karadağ’ın ardından 3.sırada

Türkiye kişi başına düşen polis sayısında Sırbistan ve Karadağ’ın ardından 3.sırada yer almasına rağmen çalışma koşulları açısından ise Avrupa standartının çok gerisinde. Bu kadar fazla polis görevlisinin bulunmasına rağmen Türk Polisi, Avrupa polisinin iki katı çalışıyor ya da çalıştırılıyor. Gerekçe ise personel yetersizliği olarak dile getiriliyor. Avrupa’da en çok polis sayısına, kişi başına düşen polis sayısında da 3.sırada yer almasına rağmen “personel yetersizliği” bahanesinin ileri sürülmesi mantıksal sınırları zorluyor.100 bin kişiye 568 polisin düştüğü ülkemizde, Türk polisi sonu gelmez mesailerle, ek görevlerle ve angarya görevlerle boğuşmak durumunda kalıyor.

Bu kadar fazla polis varken neden personel yetersiz deniliyor biliyor musunuz? Cevabı çok basit: Personeli EKONOMİK kullanamama! Ya da başka bir deyişle liyakatsizlik ve çürümüşlük!

Ülkemizde halkla doğrudan bağlantılı olan başka bir deyişle halka doğrudan hizmet eden polis merkezleri, devriye ekipler, trafik, asayiş, terör, kom, narkotik gibi birimlerde çalışan polis sayısı ile bireylere tahsis edilen koruma polislerinin sayısı karşılaştırıldığında aslında personeli ekonomik kullanmanın önemi ortaya çıkmaktadır. Buna bir de polis evlerinde otelcilik yapan polisleri, toplum destekli polislik adı altında günlere gidenleri, polis memuru olduğu halde bürolarda çalışanları, muhasebeci gibi maaş yaptırılmak için çalıştırılan polisleri, inşaat emlaktan adını sanını bilmediğimiz bir çok büro hizmetini de eklediğimizde aslında on binlerce polis, polislik hizmeti yerine koruma, bürocu, otelci gibi çalıştığını görmekteyiz.

Bir çok polisin bu atıl işlerde çalıştırılması sebebiyle de halka hizmet noktasında sokaklarda çalışan polisler, Avrupalı meslektaşları gibi haftada 40 saat çalışmak yerine hafta 60 saatten fazla çalışmaktadır. Hatta bu süre ek görevlerle birlikte çoğu zaman haftada 80 saati geçmektedir. Bu durumda göstermektedir ki aslında Türkiye’de doğrudan halka hizmet eden polis sayısı istatistiki verilerin çok çok altındadır.

Bu durumun çözümü çok basit iken bir türlü çözüme kavuşturulamamaktadır. Gazeteciden iş adamına kadar her önüne gelenin koruma tahsis edildiği bir ortamda personel yetersizliği kaçınılmaz olacaktır. Keza resmi makamların koruma sayılarında da aşırı şişme olduğu gözle görülmektedir. Yine sivil memurların yapacağı büro işlemlerinin sokakta silahlı şekilde görev yapması gereken polislere yaptırılması da personel yetersizliğine sebebiyet vermektedir.

Sorun büyük, çözüm basit. Yeter ki istenilsin!