NAMLUNUN UCUNDAKİ POLİS VE HAKLARI!
Türk Polisi geçmişten günümüze binlerce şehit vermiştir. Dünya’da bu kadar fazla şehit veren başka polis teşkilatı var mıdır?
İç karışıklık, toplumsal olay, terör olayı, sel, deprem, asayiş olayı gibi bir çok olayda Türk polisi fedakarca görev yapmış ve bir çok meslektaşımız canını hiçe sayarak şehit ya da gazi olmuştur. Şehidimiz Fethi SEKİN’in İzmir Adliyesinde gösterdiği kahramanlık yıllar sonra bu kez Çağlayan adliyesinde bir korun ateşe dönüşmesi gibi tekrar meslektaşlarımızın üstün gayreti ile ortaya çıkmıştır. Çağlayan adliyesine girmeye çalışan DHKP-C mensubu teröristler kahraman Türk polisince etkisiz hale getirilmiştir.
Her gün onlarca kahramanlık örneğinin yaşandığı teşkilatımızda sadece şehit olduğumuzda ya da bir terör saldırısını engellediğimizde “aslanım, kaplanım, kahramanım” gibi övücü cümlelerle anılmak yerine, yaşarken ve zor şartlar altında çalışırken hayat ve çalışma şartlarımızın bizden iş riski olarak daha rahat olan Avrupa polisi ile aynı olmasını beklemekteyiz.
Değerli okurlarımız, sizce kahraman şehidimiz Fethi SEKİN ya da diğer şehitlerimiz ve gazilerimiz; haftada 40 saat çalışmayı, gittiği ek görevlerden ücret almayı, resmi ve dini bayramlarda çalıştığının karşılığını ek mesai ücreti olarak almayı hak etmiyor muydu? Bu kahramanlar sadece şehit ya da gazi olunca anılmak istemiyor. Bu kahramanlar yaşarken de değer görmek istiyor.
Unutmayalım ki, insanı yaşatmak devleti yaşatmaktır. Devletini yaşatmak için candan geçenleri de devletimizin yaşatması başka bir deyişle haklarını ödemesi zorunluluktur.
Bu yazı vesilesiyle, bütün şehitlerimizi rahmetle anarken, gazilerimize de gönül borcumuzu sunuyoruz.