19 MAYIS VE BAĞIMSIZLIK RUHU
Bir mayıs günü İstanbul’da bir gemi yola çıkmak üzere hazırdı. Rotası Özgürlük, bağımsızlık ve hürriyet olan bu gemi, Avrupalı tarihçilerin deyimiyle sarı saçlı, mavi gözlü bir Bozkurt’u taşıyordu. Bu Bozkurt tarih boyunca boynuna tasma vurdurmayan Aşina soyundan geliyordu. Bu soy tarih boyunca hep özgürlüğü aramış, özgürlük peşinde koşmuştu. Bu Bozkurt soyu özgürlük için yeri gelmiş Kürşad olup Çin sarayını basmış, yeri gelmiş Baybars olup Moğolları durdurmuş, yeri gelmiş Tomris Hatun olup Perslere karşı zaferler elde etmiş, yeri gelmiş Attila olup Papa’ya diz çöktürmüş, yeri gelmiş Genç Fatih olmuş Hazreti Peygamberin övgüsüne mazhar olmuştur.
Bu ulu soy, bazen başarısızlığı tatmıştır. Bazen de galip gelmiştir.
Bu soy ölmüştür ama hiç yenilmemiştir. Çünkü, Tanrı tarafından kendisine bahşedilen özgürlük ateşi bir kor olmuş 3 kıtaya yayılmış ve nesilden nesile aktarılmıştır. İşte bu özgürlük ateşini taşımak Bandırma adlı bir vapura bahşedilmişti. Bandırma vapurundaki sarı saçlı mavi gözlü Bozkurt ise kendinden ve mensubu olduğu bu milletin mensuplarından emindi. O, özgürlük ateşinin Anadolu’nun her yerinde ufak ufak kıvılcımlandığını onu büyük bir volkana çevirmenin tek yolunun ise onların azim ve kararına inanacak onlara yolbaşçı olacak bir lider olduğunu gayet iyi biliyordu. Bandırma vapuru ağır ağır boğazdan Karadeniz’in hırçın ve dalgalı sularına açılmaya başlamıştı. Bu hırçınlık adeta tarih boyunca esir düşmemiş, esir olmayı kabul etmemiş Türk Milleti’nin ruh halini temsil ediyordu. Bu hırçın denizden 19 Mayıs 1919 günü Samsun kıyılarına sağ salim ulaşan Bandırma vapurunu Anadolu’nun yiğit evlatları bağrına basmış içinden inen sarı saçlı mavi gözlü Bozkurt’u kendisine yolbaşçı eylemiş ve bütün Anadolu ayağa kalkmıştı. Artık o yolbaşçı önderliğinde bütün Anadolu; Antep’te Şahin Bey, Maraş’ta Sütçü İmam, Rıdvan Hoca, Osmaniye’de Rahime Hatun, İzmir’de Hasan Tahsin olmuş şaha kalkmıştı. O yolbaşçı artık bir milletin özgürlüğe ulaşmasını sağlayan kurtarıcı olmuş ve mensubu olduğu millet ona Türk’ün Atası ünvanını vermişti. Selam olsun özgürlük uğrunda can veren kahraman şehitlere, selam olsun bu uğurda Gazi olan kahraman Türk Ulusuna ve selam olsun Türk Milleti’nin yolbaşçısı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e!
Uğruna ölümü göze aldığımız bu vatanın bekçileri olan Türk Polis Teşkilatı mensupları olarak yaktığınız özgürlük ateşi bir volkan gibi sinelerimizde yanıp tutuşmaktadır. Yolunuz, yolumuzdur.