LAF DEĞİL İCRAAT BEKLİYORUZ

Atasözleri yaşanmışlıkları ve tecrübeleri anlatır. Bu yazımızda da Osmaniye-Gaziantep yöresine ait “Çobanın gönlü olursa tekeden teleme çalar” atasözünü ve bu atasözünün teşkilatımıza uyarlamasının yapacağız.

Öncelikle, “Çobanın gönlü olursa tekeden teleme çalar” atasözünün açılımına bakalım; Teleme, Güney Anadolu’da bulunan konar-göçer Türkmenlerin çabuk ve hızlı hazırlanan bir yemeğidir. Bu yemek genellikle çobanlar tarafından dağda keçi otlatırken yapılır. Çoban acıktığında keçiyi sağar ve incir sütüyle mayalayarak bir nevi yoğurt yapar ve yufka ekmekle oracıkta yer. Teke ise keçinin erkeğine denir. Keçinin erkeğinden süt sağılmayacağı için, Çoban teleme yapmak isterse ne yapar eder tekeden bile süt. sağıp teleme yapabilir. Bu atasözü de kendisinden bir iş yapılması beklenen kişi, o işi gerçekten yapmak isterse ne yapar eder o işi yapar anlamına gelmektedir.

Özellikle milletvekillerinin hele hele iktidar milletvekillerinin meclis kürsülerinde ya da mikrofonu ellerine aldıklarında emniyet teşkilatının sorunlarıyla ilgili esip gürlediğini görürüz. Lakin, iş icraate gelince o milletvekilleri her ne hikmetse ortadan kaybolurlar. Halbuki yetki de onlardadır mühür de… Bu milletvekilleri emniyet mensuplarının hayrına bir iş yapacak olsalar şartlar ne olursa olsun o şartları zorlar ve yıllardır beklenen sorunların çözümü için mücadele ederlerdi.

Siyasilerin geçmişten günümüze bu söylem ve eylem tezatlığı kendilerine olan inancımızı azaltmıştır.

Şimdi gelelim asıl meseleye! Yazımızın girişindeki “Çobanın gönlü olursa tekeden teleme çalar” atasözüne bir de meslektaşlarımız açısından bakacak olursak; onlarca yıldır yoğun mesai saatleri altında durmadan çalıştırılan, mobbinglere, sürgünlere tabi tutulan, hiç bir fikri alınmayan, adeta yok hükmünde görülen meslektaşlarımız, haklarını savunacak sendikası ya da meslek örgütü olmadığı için bir çok konuda susmak zorunda kalmıştır. Lakin, devir artık sosyal medya ile bütün dünyaya ulaşabildiğimiz bir devirdir.

Devletimizin yüksek kademelerinde bulunan siyasilere, danışmanları tarafından, sosyal medyada neler olduğu, kimlerin neler talep ettiği günlük olarak raporlanmaktadır. Bu hususu bilen meslektaşlarımız bir çok kez sosyal medyada etkinlikler düzenlemiştir. Hatta bu etkinlikler sonucunda aylık 100 lira civarında promosyon alan meslektaşlarımız peşin olarak 27 bin TL promosyon parası almıştır. Yine aynı etkinlikler sebebiyle bölge sistemi denilen tayin sistemi devreye girmeden durdurulmuştur.

Sizler gerçekten alın terinizin karşılığını almak istiyorsanız, tekeden teleme çalmanıza da gerek yok. Atacağınız bir tweet ile belki de daha fazla hak elde edeceksiniz. Bir tweet atmak çok mu zor?
Gelin birlik olalım…